TERÖR VE MEDYA
TERÖR VE MEDYA
Terör, kitlelerin psikolojisini bozabilmektedir. Medyada güvenlik güçlerinin şehitleriyle ve yaralılarıyla ilgili verilen haberlerin aşırılığı, halkta bir güvensizlik duygusu yaratabilir. Tartışma programlarında haritalar açılarak yapılan değerlendirmeler; teröristlerin neyi doğru, neyi yanlış yaptığına dair analizler; güvenlik güçlerinin zafiyetlerini ortaya koyduğu gibi, teröristlerin de daha sonraki eylemlerinde zafiyet gösterdikleri alanda artık yanlış yapmamalarına ve önlem almalarına yol açar; yani teröristler bir nevi eğitilir.
Yayınlanan haberler esnasında, örgüt isimlerinin sık sık tekrarlanması, örgütün reklamının yapılmasını sağlayarak örgüt propagandası hâline gelebilir. Bazen medya kuruluşları tarafından terör örgütlerinin yöneticileriyle yapılan röportajlar, bu yöneticilerin imajlarını güçlendirirken, tehditkâr söylemleri de yine halkta korku uyandırabilir. Terörle ilgili haberler iyi bir gelir olduğundan dolayı hem izleme rekorunu kırmakta hem de haber ihtiyacını karşılamaktadır. En çok izleme oranı bulanlar şiddet haberleri olduğundan medya terör haberlerine ilgisiz kalmamaktadır.
Medyada yer alan bir eylemin görüntüsü, iletişim teknolojisinin de gelişmesi ile birlikte milyonlarca insana ulaşmaktadır. Bununla birlikte terör eylemlerinin gerçekleştiği anda ortaya çıkan haberler ve görüntüler, zihinlerde önemli izler bırakmaktadır. Bir eylemin medyada sürekli olarak yer alması hatta yapılan eylemin naklen görüntülenmesi ve saldırı anının insanlarda yarattığı şok etkisi beraberinde korku ve güvensizliği getirerek toplumu kontrol altında tutmaktadır. Böylece terör medyadan beslenirken, medya da reyting yapmaktadır.
Medyanın esas görevi, kişilerin haber alma ihtiyacını karşılamaktır. Ancak bunu yaparken son derece hassas ve dikkatli olmalıdır. Medya terörle mücadeleye destek vermelidir. Spikerlerin haberi veriş şeklinden gelen görüntülere; basında çıkan haberlerden ve başlıklardan haberin veriliş şekline kadar çok dikkatli olunmalıdır. Terör örgütlerine bilmeden de olsa destek verilmemeli ve terör propagandası olabilecek haberlerden kaçınılmalıdır. Medya kuruluşları ulusal ve uluslararası güvenliğe karşı sorumlulukla ve terörle mücadeleye zarar vermeden yayın yapmalıdır.
Terör örgütlerine fırsat vermeden devletlerin medya ve sosyal medyayı etkin kullanarak halkına doğru ve zamanında bilgi vermeli; medya kuruluşları sorumluluk duygusuyla ve meslek etiğiyle haber vermelidir.
Terör eylemlerinin ardından soruşturmanın daha iyi yürütülmesi ve örgütlerin yapacağı propagandaların engellenmesi için kısa bir zaman bile olsa yayın yasağı getirilmeli, ancak süratle kaldırılmalıdır. Medyada terörün ülkeye verdiği zararlar halka anlatılmalıdır. Bir eylemin ardından muhabirlerin diğer kanallarla haber yarışına girerek yapılan eylemi değişik şekillerde anlatması ve hatta ekranda sanki rol yaparcasına koşarak ve heyecanlı bir ses tonu izleyiciye duyurması, ülkelerin terörle mücadelesine hiçbir katkı sağlamayacağı gibi zararının büyük olacağı açıktır. Onun için devlet yetkililerinin, ilgili güvenlik birimlerinin, terör uzmanlarının, medya temsilcileri ile bir araya gelerek tarafların beklentilerinin ve sorumluluklarının ne düzeyde olduğunun ortaya konulması adına ciddi çalışmalar yapması gerekir.