Meydanın Geleceği ve Fırsatlar

28.01.2022

 

Doğan Satmış /Gazeteci

Teknoloji ile haber alma araçları bireyselleşti, habere ulaşım anlık hale dönüştü. Temel işlevi ‘haber vermek’ olan gazetecilerin yerine herkes haber duyurma imkanına sahip oldu. Sosyal medya platformları, tüm insanlara yaşananları anında iletme, fotoğraf yayınlama şansı tanıdı. İnternet siteleri haberleri ‘Kopyala-yapıştır’la otomatik yayınlamaya başladı.
Böyle olunca gazete gibi medya organları işlevsiz hale geldi. Çünkü insanlar, yalan-yanlış da olsa, hemen tüm haberleri bedava öğrenmeye başlayınca, haber kaynaklarının çok güvenilir olmasını pek önemsemiyorlar.
Şirketler, akademisyenler, enstitüler ve entelektüeller gibi dar bir toplum kesimi ‘güvenilir haber’ ve ‘kaynağı sağlam bilgi’ peşinde koşuyor ve buna para harcamayı göze alıyor. Ama sadece bu medya endüstrisinin finans çarklarının dönmesine yetmiyor. Bu yüzden pasta küçüldü. New York Times, Wall Street Journal, Guardian benzeri birkaç medya kuruluşu dışında internet abonelerinden ciddi para kazanan medya organı kalmadı.
Para kazanamayan medya kuruluşları kadrolarını azaltmaya ve kapanmaya başladılar. Binlerce gazeteci işsiz kaldı. Sadece ABD’de, 500 bin olan yerel gazeteci sayısı 150 bine geriledi. Türkiye’de de aynısı oldu.
Buna bağlı olarak gazetecilerin çoğu, yükselen ‘Halkla İlişkiler’ mesleğine geçtiler; artık bir gazeteciye, 6 halkla ilişkiler uzmanı düşmeye başladı.
Bu kadar olumsuz gelişmeye bakıp, şu soruyu sorabiliriz:
“Dünyada artık gazetecilere hiç ihtiyaç kalmayacak mı?”
Hemen yanıt verelim, gazetecilere ihtiyaç bitmez.
Sosyal medya gelişse de yapay zekâ haberleri yazsa da yazılımlar her haberi önümüze getirse de, güvenilir ve etik habercilik için editörlere ihtiyaç olacak; çünkü:
Gazeteciliğin bağımsızlığı ve bütünlüğünü onlar koruyorlar.
2.       Yazılan haberlerin kaynağının şeffaf olmasını onlar sağlıyorlar.
3.       Haberler editör elinden geçince gerçek ve doğru olabiliyor.
4.       İnsan haysiyetine dokunulacak haberlerin yayılmasını onlar önlüyorlar.
5.       Ve özel yaşamların dokunulmazlığına onlar saygı gösteriyorlar.

Peki ‘Gazeteciliği ne kurtaracak?’ derseniz, onları da sayalım:
Toplumun bilinçli kesimleri her zaman güvenilir habere ihtiyaç duyar.
Gazeteciler, güvenilir haberin teminatıdır, ancak onlar, eksiksiz, doğru, tarafsız ve etik habercilik yapmanın bilincindedirler.
Topluma gerçeği yansıtmak, çoğu zaman fedakârlık isteyen bir konudur, bu fedakarlığı ancak gazeteciler gösterir, Suriye’deki iç savaşın masum kurbanlarını dünyaya duyurmak için canını veren Amerikalı Marie Colvin işte böyle bir gazeteciydi.
Bu fedakârlık bazen de hapse girmeyi gerektirir, bunu da ancak gazeteciler göze alırlar, örnekleri hep yaşıyoruz.
Ancak gazeteci ruhunu taşıyan insanlar, ülke sınırlarına aldırmayıp, işbirliği yaparak önemli haberlere imza atabilirler. Bunu ‘Wikileaks’, ‘Panama Belgeleri’ ve son olarak ‘Pandora Belgeleri’ örneklerinde gördük.
Sonuç olarak iyi gazetecilere her zaman ihtiyaç olacak.
YA ANA AKIM TELEVİZYONLAR?
Günümüzde çok zor duruma düşen medya organlarından biri de ana akım televizyonlar. Eskiden TV’ler kraldı, şimdi artık Netflix gibi platformlar kral. Bir video dağıtım şirketi olan Netflix, akıllı televizyonların (Smart TV) gelişmesiyle dünya çapında 210 milyon aboneye ulaştı. Bu konuda dünya lideri ise para bile almadan herkese milyonlarca görüntü sunan YouTube. İnsanlar, evde kumanda ile istediği yayına ulaşınca, antenli televizyonların pabucu dama atıldı.
Kanallar da bunun farkındalar, azalan gelirlerine çare arıyorlar ama işleri zor.