Gastronomi turisti iki kat fazla döviz bırakıyor
Hayati Arıgan – Sözcü Gazetesi
Sayısız medeniyetlere ev sahipliği yapan ülkemizde bugüne kadar harmanlanarak gelen farklı kültürler sayesinde her yörenin kendisine ait zengin bir yemek haznesi bulunuyor. Gastronomi turizmi; ülkenin tanıtımı ve gastronomi turistinin bıraktığı iki kat para nedeniyle çok önemli.
Gastronomi turizmi bir bölgeyi, bir kültürü, bir alanı yeme içme faaliyetleri ve kültürü üzerinden tanımak, ürün ve yemeğin hikâyesini öğrenmek olarak tanılanıyor.
TARIMDAN TADIMLAMAYA
Gastronomi turizmi tarımdan başlayarak tadıma kadar giden süreci kapsıyor… Köylünün ürettiği şeyler standart ötesine çıkarsa, ilginç olunca o bölge turist çekiyor. Pazarlama ise ikinci adımı oluşturuyor. Kadıköy, Beşiktaş pazarları, Mısır Çarşısı gibi yerler turistin rotasına giriyor. Üçüncü aşama ise yemeğin nasıl yapıldığı. Turist bunu bazen bir köylü kadından bazen de ünlü bir aşçıdan öğreniyor. Kuyu kebabının 12 saatlik pişme hikâyesini takip edebiliyor. Son aşaması ise tadımlama. Gastronomi turisti, bol bol yemekten ziyade azar azar farklı çeşitleri tatmayı tercih ediyor.
UZUN VADEDE İSPANYA GİBİ OLURUZ
Dünyada gastronomi konusunda iki grup var. Bir grup hiçbir şey yapmayan kendi kendine bu işi geliştiren doğal konuda Gastronomi turizminde İtalya, İspanya ve Fransa gibi doğal avantajlara sahip lider ülkeler var. Bu ülkelerin mutfakları dünyada çok yaygın bu nedenle ürünleri yaygın pazarlama olayını otomatik yapıyor. Akdeniz bu konuda dünyada lideri. Dünyada ikinci grup ise pazarlama çalışması yapıp başarılı olan ülkeler var. Tanınmayan gastronomisi olan seçtiği 10 süper yiyecek ile Peru, kadın şefleri ile Yeni Zelanda, baharatları ile Tayland ve Suşi ile Japonya bunu çok güzel hikâyelerle pazarlama yaparak dünya pazarında yer aldılar.
Akdeniz ülkesi olmamıza rağmen gastronomi turizminde henüz gelişmekte olan ülkeler arasındayız. Türkiye coğrafi konumunda çok iyi noktada ama pazarlama hiç yapmamışız. Avrupa antipatik olarak Türkiye’yi aşağıya çekmiş. “Türkiye’de savaş var, gerilimli ekonomisi sağlam değil” diyerek bizi turizmde gerilettiler. Pazarlamaya tanıtıma ihtiyacımız var. Uzun vadede İspanya gibi oluruz ancak ülkenin turizmden gelen gelire en kısa zamanda ihtiyacı var.
İKİ KAT FAZLA PARA BIRAKIYORLAR
Gastronomi turistlerinin etkinlikleri hem ülke tanıtımı hem bıraktığı döviz açısından çok önemli. Bu turistler ya amatör gurme ya yazar ya da şef olmaları nedeniyle onların etkilediği insan çok fazla.
Gastronomi turisti ise diğer turistlere göre iki katından fazla döviz bırakıyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) da gastronomi turizminin gelişmesi için ciddi çalışmalar yapıyor. TÜRSAB’da Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanı Ömer Kartın 12 bin seyahat acentasının iki yüzünün gastronomi turizmi ile çalışmasının olduğunu 44’ünün ise bilfiil gastronomi turizmi yaptığını belirtiyor. Acenta sayısına göre orantı olarak baktığınızda yüzde 1 civarında acentanın bu alanda faaliyet gösterdiğini belirten Ömer Kartın, “Yabancı turistler açısından bakarsanız yüzde 3 civarında. Türkiye’ye 800 bin gastronomi turisti geliyor. Türkiye’ye gelen gastronomi turisti iki kat daha fazla döviz bırakıyor” diyor.
GASTRONOMİ TRENİ GELİYOR
Türkiye’nin birkaç yüz binden birkaç milyon gastronomi turizmi getirmesinin mümkün olduğunu belirten Ömer Kartın, TÜRSAB olarak çalışmalarının devam ettiğini belirtiyor. Ege’de Zeytin yolu, Sakarya Geyve arasında ayva yolu, Niğde-Isparta arasında elma yolu, kuruyemiş üzerinden Adıyaman-Malatya tur çalışmalarının bulunduğunu belirtiyor. Gastronomi Treni projelerini hayata geçireceklerini belirten Kartın, “Tren ekspreslerine gastronomi vagonu eklemek suretiyle gidilen noktalardan lojistik hizmet alıp sürekli tadım yapabilme sağlayan projemiz var. Gastronomi turizmi hareketi başlattığınızda hele de başarılı olursanız ülkeye çok ciddi pozitif imajı oluyor. Buna gastro diplomasi deniyor. Yemekleri sevdirerek ülkeyi sevdirebilirsin” diyor.
KENTLER ARASINDA GASTRONOMİ REKABETİ
Gastronomi kenti olabilmek için ise birçok il rekabet halinde. Gaziantep, Hatay ve Afyon, Unesco’dan gastronomi kenti unvanı alırken 20 kadar ilimiz de gastronomi kenti olabilmek için hazırlık yapıyor. Şehirler gastronomi ve lezzet festivali adında halka açık etkinlikler düzenliyor. Bu illerin arasında en iyi pazarlama başarısını gösteren ilimiz ise Adana. Adana Lezzet Festivaline bu yıl 200 bine yakın kişi katıldı. Diğer illerde bu rakamın yarısına bile yaklaşamıyor. Gaziantep’in gastronomisi bilinmeden bir turizm kenti olarak tanınmıyordu. Gastronomi ile müzesi açıldı ve turizm kenti oldu. Yerli gastronomi turistinin turizme katkısı son derece düşük. Ancak yerli turist şehrin tanınmasında ve fiyatların yukarı çekilmesinde etkin rol oynuyor.
Ülke olarak turizmciler ve devletin turizmin bu dalını desteklemesi, hem ekonomiye hem ülkenin imajına ve kültürünün tanıtımına büyük katkısı olacak.