Yeni Medya Düzeni ve Dijital Kapitalizm

17.02.2023

21. Yüzyıl başından itibaren yeni teknolojilerin dinamo etkisi yarattığı ve hayatımıza hızla yayılan “yeni dünya” düzeni, geleneksel yöntemleri, alışkanlıkları ve toplumun tüm kurumlarını tamamen değiştirmiştir. 4 . Sanayi Devrimi olarak adlandırılan bu süreç, iletişim, bilgisayar ve internet teknolojilerinin birleşmesiyle beraber, bilgiyi dijitalleştirerek veri akışının hayatın her alanında kullanılmasına imkân sağlamıştır. Kitle iletişim araçları, telgraftan telefona, radyodan televizyona; bilgisayardan akıllı telefon ve tabletlere hızlı bir dönüşüm yaşamış, medya dünyasını ve medya ile derin ilişki içinde olan dünya toplumlarını önemli ölçüde değiştirmiştir. “Yeni Medya Düzeni”ni hızlı biçimde hayatımızın parçası haline getiren kablosuz ağ teknolojileri ile internet hızı artırılmış, sınırlar kaldırılmış ve “Küresel Medya”nın doğuşuna zemin hazırlanmıştır. İnternet aracılığı ile veri, ses ve görüntüyle ulaşım daha hızlı ve ucuz hale gelmiştir. Hızlı bilgi, hızlı iletişim, hızlı tüketim yeni medyanın getirdiği “yeni dünya” düzeni “Dijital Kapitalizm” kavramını hayatımıza sokmuştur. Dijital kapitalist sistem, sermayenin internet aracılığıyla sanal dünyanın her alanına kapitalist mantığı yaymasına kolaylık sağlamıştır. Geleneksel medya yaklaşımlarının terkedilmesi, yerel, bölgesel hatta ulusal yayın yapan televizyonları zor duruma sokmuş ve izlenme oranlarını düşürmüştür. Analog ve karasal yayın maliyetlerinin yüksek olması ve reklam sektörünün sanal medyayı etkin kullanımı ile karasal medya yayıncılığının geleceği tehlikeye girmiştir. Geleceğin medyasında, görsel medya hakimlerinin web televizyon yayıncılarının olacağı ve yayıncılık sektörünün kalbinin internette atacağı aşikardır. Diğer yandan kâğıt gazete tirajlarının tepetaklak olması, hem daha fazla alternatif içeren dijital e-gazetenin yaygınlaşması hem de taraflı gazeteciliğin artık tutunamadığı gerçeğiyle açıklanabilir. Günümüz toplumları siyasi seçimlerinde ve haber kaynaklarında özgürlük ve güven esaslı eğilim göstermektedir. Gazetelerin yanı sıra sosyal medya kullanımı, sınırlar ötesi iletişim olanağı sunmakta ve siyasi eğilimlerden sosyal ayaklanmalara, örgütlenmelerden iç çatışmalara kadar birçok sosyal ve siyasi olayı tetiklemektedir. Toplumlar siyasi ve sosyal tepkilerini canlı yayınlar, video paylaşımları ve linç hareketi ile göstermektedir. Sosyal medya yalnızca bilgi alış verişi ya da dünyanın öbür ucundaki bir olayın anında yayılması durumundan ziyade bizzat sıradan bireylerin sahaya inmesine olanak sağlamaktadır. Sosyal medya platformları sıradan insanı medyanın içine yerleştirmiş, günlük ve kısa dönemli şöhretler yaratırken, Z kuşağı, fenomen, influencer gibi birçok kavramı da hayatımıza sokmuştur. Dijital kapitalizmin üretim ve tüketim döngüleri medyanın geleceğini şekillendirirken aslında tüm dünyamızı, yaşantımızı, alışkanlıklarımızı yani bizleri bambaşka bir yapıya sürüklemektedir.

BETÜL BÖLÜKBAŞI
Sosyolog, ALKÜ Öğr. Gör