Pandemi günlerinde Çukurova
Savaş Çokduygulu – KGK Yönetim Kurulu Üyesi
11 Mart’ta görülen ilk vakanın ardından, ülkemizdeki koronavirüs salgını pik seviyesini gördükten sonra, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın süreci iyi yönetmesi ile dünyaya örnek bir ülke olduk. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covit-19 salgını ülkemizde de birçok can aldı ve birçok sorunu beraberinde getirdi. Salgının Çukurova’ya yansıması da ağır oldu. Tüm ülkede olduğu gibi kentimizde de, çevre kentlerde de, kısacası Türkiye’nin tarımsal üretim kalbi Çukurova’da pandemi, ekonomiyi vurdu.
Tabii diğer sektörler de kendine düşen paydan oldukça kötü etkilendi. Üretim neredeyse durma noktasına gelmişken, Tarım Bakanının tedbirler kapsamında, çiftçilerin üretmeye devam edeceklerini açıklaması, tarım işçilerine çalışma serbestiyesi verilmesi, yüreklere su serpti.
Çukurova dünyanın üçüncü büyük ovasıdır. Türkiye birçok sebze meyveyi ilk önce Adana’dan yer, ülkemizde turfanda sebze ve meyvenin yetiştiği ilk kent Adana’dır.
Çukurova çiftçisi üretmeye devam etti. Ama Dünya ülkeleri kapılarını kapattı, dolayısıyla ihracata yönelik kısıtlamaların konulması ile birlikte üreticinin soğanı, patatesi, karpuzu elinde kaldı. Üretici çok zor durumda. Bakanlığın üreticilerle ilgili çalışmaların ekonomiye yansımasını umuyorum.
Çukurova’da halkın tedbirlere sıkı sıkı uyması, salgının bölgemizde, ülkemizdeki diğer kentlerden daha az yayılmasını ve kontrol altında kalmasını sağladı. Bölgemizde tablacısından berberine, şalgamcısından simitçisine kadar, birçok küçük esnaf zor durumda kaldı. İlgili bakanlıkların bu konudaki çalışmaları, bu bağlamda çok önemli, gerekli kolaylıkların sağlanacağını umuyorum.
Bu salgın nedeniyle yerel medya da çok zor durumda kaldı…
Yerel basın imtiyaz sahipleri ve Basın İlan Kurumu yetkilileri bir araya geldi, ekonomik koşullar değerlendirildi. Gazetelerin içinde bulunduğu darboğazın, pandemi ile birlikte tamamen nefes alamaz duruma geldiği ortak fikri ile tedbirler alınmasına karar verildi. İlk tedbir de haftanın 4 günü yayına çıkmama, 3 gün yayınlanma kararı oldu. Kısa çalışma dönemine geçildi. Bir çok gazete sahibi ve gazeteci, daha zor şartlarla mücadele etmeye başladı.
Tabii yerel medya, zaten dijital çağla birlikte internet gazeteciliği yayılmaya başlayınca, ekonomik bir sarsıntı geçirmişti. Bu dönemde de pandemi dolayısıyla dijital medya, sektörde ön plana çıktı. Çukurova’da süper lig iş adamlarının çoğu ile sık sık görüştüğüm ve çoğu dostum olduğu için onların da fikirlerini dinliyorum, herkes artık haberleri dijital platformlardan takip ettiğini belirtiyor. Bunda salgının etkisi de büyük fakat, yazılı basının asla bitmeyeceğini de öngörüyorlar. Bu da sektörümüz adına oldukça sevindirici bir durum.
Ben de yazılı basının bitmeyeceği noktasındayım, sadece ortama ve çağa ayak uydurup, dijitalleşmeyi de beraberinde uygulamak gerektiği kanısındayım.
Dünya artık değişiyor ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu salgın tüm dünyada dengeleri değiştirdi, dünya devleri diz çöktü. Yeni dünya düzeninde, üretim ve insan odaklı ülkeler artık daha güçlü.
Ben ülkemizin bu zor dönemleri atlatıp, kurulacak yeni dünya düzeninde, büyük söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum.