Dünya turizmi ağır yaralı

13.10.2020

Hüseyin Baraner

Koranavirüsü küresel turizm sektörünü çok fena vurdu.

İşleri çok zor turizmcilerin dünyanın her ucunda.

Ciro yok, nakit yok. Rezervasyon ve satış yok.

Çok yönlü sıkıntıların eşiğinde şimdi küresel turizm sektörü turizmin yeni PI değerini arıyor. Turizmin PI değerini tam tespit etmeden hizmet ve fiyatlandırma ölçümleme, değerlendirme yapamazsınız.

Sürdürebilirliğin gerekliliğini ve gerçekçiliğini bu üç ana kelimede kilitlemeliyiz.

“Passionate, Productive, Protective.” yani “Sevdalı, üretken, verimli ve koruyucu”.

Matematikte çember gibi basit bir geometrik şeklin çapına bölümüyle elde edilen pi oranı,  “hiçbir tekrar olmadan’’ sonsuza uzanır. Turizmde de böyle olmalı. Sonsuz, heyecan verici, koruyucu, sağlıklı, etik duygular hükmetmeli…

Korana sonrası coşkulu ve üstün hizmetin hiç bir anlamda sömürü olmadan ölçümlenmesi  için turizmin yeni Pİ değeri ayrı bir önem ifade etmektedir.

Doğru ölçmek, tartmak ve doldurmak mecburiyetindeyiz.

Ürünün ne kadarı boş, ne kadarı  dolu?

Ne kadarı gerçekten gerekli? Ne tarafı belki yereldeki noktaya zarar verici?

Kültürler ve insanlar arası ilişkiye katkısı  ne kadar?

Sevda, duygu yüklü mü?

Sömürü, erozyon ve  eşitsizliğe zemin hazırlıyor mu?”

Değişen dünyada küresel turizm öncü sektör olma mecburiyetinde olduğunu hisseden ve  bu anlayışı güçlendirecek ve içini dolduracak gerçek turizmcilerin yeniden destinasyonlarda ve kaynak pazarlarda ivedilikle yeni vizyon ve yaklaşım için örnek projeler sunmaları bekleniyor.

Benim de 45 yıllık bir turizmci olarak  önerilerim var.

Gelecek yıllarda koronavirüs nedeniyle daha seçici davranarak her türlü sağlığa zarar verici riskten uzak olmayı tercih edenler için dünyada önemli bir heyecan oluşturacak ve Türkiye’ye yeni profilde turist kazandıracak antik kentler bisiklet rotası projesi hazırladık.

Projeyle Anadolu’da antik şehirleri bisikletle birbirine bağlamayı planlıyoruz: İlk etapta Ege ve Akdeniz’i kapsayan bir bisiklet rotası çizdik. Çanakkale’den başlayan Antik Rota Truva, Assos, Behramkale, Edremit, Ayvalık, Bergama, Dikili, Çandarlı İzmir, Çeşme, Kuşadası, Priene, Milet, Didim, Bodrum, Marmaris, Datça, Gökova, Köyceğiz, Dalyan , Fethiye, Patara, Kalkan, Kaş , Demre, Finike, Olimpos, Kemer, Antalya, Belek, Side, Alanya ve Gazipaşa’da Alanya’da sona erecek.

Bu hatta bulunan tüm havalimanlarında profesyonel bisiklet şirketi büyük bir bisiklet envanteri ile hizmet verecek.

Proje ilerleyen aşamalarda Gazipaşa’dan Mersin ve Hatay üzerinden tüm Anadolu’yu kuşatarak dünyanın en uzun bisiklet antik kent rotası ile 3 milyon yeni müşteriye yeni yaşam heyecanı verecek. Anadolu’nun medeniyetler beşiği Türkiye’nin tarihi dokusu bu projeye ve yaşadığımız zamana çok uyuyor.

Bisiklet turizmi zaten Avrupa’da şu anda revaçta. Antik kentlerimiz de butik, dağ yamaçlarında muhteşem restoranları olan oteller, glamping denilen temelsiz lüks çadırlar, ahşaptan yapılan 7 yıldızlı odalarla zenginleştirerek Türkiye’ye turizmde bambaşka bir imaj kazandırabiliriz.

Eğer  başarabilirsek yılda en az 3 milyon turistin bu rotayı kullanacağına inanıyorum.  Sadece bisiklet rotasından günlük kullanım için 15 avro alınabilir. 3 milyon turist ortalama 5 gün kullansa yarım milyar Euro gibi önemli bir döviz girdisi sağlamış oluruz. Bir de buna otelleri, restoranları, çadırları dahil edersek önemli bir gelir kapısı oluşur.

Yakında bu konuda Turizm ve Kültür Bakanlığı’nda bir sunum yaparak bu projeyi  çok katılımlı bir yatırım projesi olarak dünyada tanıtacağız ve özellikle  AB fonlarının aktif olarak  desteğini sağlayacağız.