Bir gazetecinin kovid günlüğü

24.01.2021

Şaban Arslan

Sabah Gazetesi Haber Kordinatörü

KGK Yaygın Medya Meclis Üyesi

Koronavirüs (Covid-19) sonunda bize de bulaştı.

Test sonucum sonucum pozitif çıktı.

Sonra çok dikkatli davranmamıza rağmen ailemden herkese bulaştı…

O günden itibaren yaşadığım sıkıntılı süreci not etmiştim. Sizlerle paylaşmak istedim.

İlk semptomlar. Hafif ama derinden gelen öksürük.

Gece hafif kırgınlık, belirgin öksürük.

İLK GÜN: 20 Kasım Cuma

Gün boyu halsizlik, öksürük. Saat 15.00 Kovid testi pozitif

Akşam 19.00 hastanede 2. test. Gece 02.00 pozitif test bildirim. Ufak ufak kas ağrıları. 38 derece ateş.

İKİNCİ GÜN: 21 Kasım Cumartesi

Akşam 18.00 ilaç kullanımı başladı.

Favicovir. 8 tablet. Ayrıca kan sulandırıcı. 100 mg

Gece çok zor geçti. Dayanılmaz sırt ve kalça ağrıları. İlaç mideyi fena yakıyor.

ÜÇÜNCÜ GÜN: 22 Kasım Pazar

Sabah 06.00. İlaçtan 8 tablet daha.

Nispeten geceki ağrılar yok. Daha dincim. Gün boyu daha az ağrı.

İlaç etkilerini gösteriyor mu ne…

Akşam 16’dan sonra ilk kez derin bir uyku.

18.00: Yemek ve Favicovir vakti. Bu sefer 3 tablet.

Bundan sonra böyle. Kan sulandırıcı ve tansiyon haplarına devam. Gündüz Ayra 8 mg, gece Norwask 10 mg.

Haplardan sonra yoğun terleme.

Vücut ısısı normal: 36.4

23.00: Aman Allahım. Korkunç bir sırt ağrısı. Hiç bu kadar şiddetlisi olmamıştı.

Sıcak su torbasıyla masaj. Çok iyi geldi. Şükür. 10 dakikada rahatlattı

Sabaha doğru… Gece gerçek bir kabustu. Akşam saat 8 olduğunda vücudum adeta çıldırıyor, sanki başka bir boyuta geçiyor.

Ateşim normalin altında hatta. Hastalığı atlatan arkadaşlarımla konuşuyorum, herkesin ana problemi ateş. Bende 34’e kadar düşüyor. Dengelemek için kaloriferin yanına bir de elektrik sobası yakmaya başladım.

Kalça kemiğimle ilgili sorun yaşarken edindiğim tecrübeye dayanarak ağrıyan yerlerime sıcak su torbası bastırıyorum. Anlık rahatlamalar oluyor ama hiçbir yöntem rahatça yatmama ve uyumama yetmiyor. En rahat ettiğim pozisyonu buldum, deneme yanılma yöntemiyle. Yere dizüstü oturuyorum, hafif doğrulup yatağa başımı koyuyorum. Sırtım nispeten rahatlıyor. Zor geceden 3-5 dakika yiyorum.

Ha bu arada iyi bir haber de aldık.

Filyasyon ekibi eve gelerek eşimle çocuklara test yapmıştı. Sonuçlar geldi; negatif.

 

İNTERNETTE DOLANAN SAÇMALIKLAR

 

Şunu görüyorum. Kimse hastalıkla ilgili kulaktan dolma bilgiler dışında bir şey bilmiyor. İnternet yığınla saçmalıkla dolu. Anladığım kadarıyla doktorlar yeterince tanımadıkları bir virüsle ilgili çokça değerlendirme yapmıyor. 2 M bir T, sarımsak, soğan, zencefilden öte gitmeyen uyarılar…

Birkaç fenomen yaşadıklarını anlatıyor yüzeysel, o kadar.

Sırtım ağrıyınca ne yapmalıyım. Ne yaparsam ağrıyı hafifletirim. Yok… Cevabını bulamıyorum. Doktorlara ulaşmak mümkün değil.

Bence aklı başında bilim adamlarının, hastalığı atlatanların tecrübeleri doğrultusunda çalışmalarını bir araya getirip bunları bilimsel raporlar şeklinde yayınlamaları gerekir.

 

EŞEKTEN DÜŞEN…

 

SGK Samatya Hastanesi Dahiliye Klinik Şefi Mehmet Emin Pişkinpaşa, Covid’e ilk yakalanan doktorlardan biri. “Hocam eşekten düşenin halini eşekten düşen biri anlar der Nasrettin Hoca… Siz anlatın.”

Sadece sırt ağrım olduğu için çok şanslı olduğumu düşünüyor Emin hoca. İlaçların bitiminden sonra daha rahat olacağımı söylüyor.

Akşamüzeri Işıl Hanım aradı. Bizim sağlık ocağından. Ailemizin hekimi yani.

Onu nedense biraz kaygılı buldum. Sırtımın bu kadar ağrımasından endişe etti biraz. Ağrıyı ön tarafta da hissedersen, nefes sorunu yaşarsan hemen 112’yi ara dedi…

 

Hayırlısı bakalım.

 

Bu akşam saat 18.00’de 3. gün ilacıma başladım. Sonra her akşamki kabusa hazırlanmaya başladım. Dr. Emin beyin tavsiyesine uyup bir tane de Parol aldım.

Şükür ki şu an (gece yarısı) hemen hiç ağrım yok…

Ama gene de uyku yok. Sanki vücudumdaki bütün hücreler, dün geceki korkunç ağrılardan sonra, bir daha aynı şey geri gelir diye gardını almış, uyanık bekliyor. Sistem allak bullak oldu çünkü.

Şakası yok, artık daha titizim. Elimi sık sık yıkıyorum, bol su içiyorum, odamı havalandırıyorum, kıyafetlerimi sıkça değiştirip duş alıyorum.

Aslında tek bir vatandaşı olan bir krallık kurdum. Kimse girmeye cesaret edemiyor…

Şaka bir yana, ailemin, özellikle de eşimin desteği olmasa bu süreci atlatmam çok zor olurdu.

C D vitamini takviyelerini, yemek ve kahvaltılardaki özeni bir görseniz. Ben onun (eşimin) hakkını asla ödeyemem.

 

KARIMIN PAÇA ÇORBASI…

 

BEŞİNCİ GÜN: 24 Kasım 2020

Güzel bir sabah. Güneş açtı.

Günler sonra ilk kez 3 saat deliksiz uyudum. Gece bir gram uyuyamamıştım.

Uyuyamamak tabi ki sorun değil ama ağrılar…

Bu gece böbreklerim çok ağrıdı. İlaçlar zorluyor sanıyorum

Emin hocayla telefonda görüşürken öksürdüm. Sana şurup yazıyorum, öksürük ciğerde sıkıntının göstergesi dedi.

Hayrolsun bakalım.

Sanıyorum asıl problemimiz başlıyor. Nefesim sıklaşmaya, öksürüğüm artmaya başladı.

Akşam yemekten sonra müthiş bir uyku çektim. Parol’den değilse ki onu kaç gündür içiyorum, karımın nefis paça çorbasındandır. Böyle mükemmel bir şey yememişsinizdir.

ALTINCI GÜN: 25 Kasım Çarşamba

Belimde korkunç bir ağrı…

Emin hoca diyor ki. Virüs eklemlere salgı gönderiyor. Eklemlerin ağrıması bu yüzden.

Öksürükten sonra bu gecenin ikinci hikayesi bu.

Dünkü böbreklerimde sandığım o iki taraflı ağrı, kalça ile bel arasındaki boşluktan, eklemden geliyormuş. Emin hoca söyledi. Virüsün tipik semptomlarındanmış.

Tat ve koku sorunu hariç her şeyi yaşadım şu ana kadar.

Favicovir ilacında son 6 tablet kaldı. Yani 1 gün daha içeceğim.

İki sabahtır temiz uykum var. Namazdan sonra yatmıştım. Tam 3 saat deliksiz. Süper.

Ben aramadan Emin hoca aradı bu sabah. Her şey yolundaymış. Bundan sonraki günler daha kolay olacak dedi. Hadi inşallah.

YEDİNCİ GÜN: 26 Kasım Perşembe.

Saat 03.00. 3 gündür durmayan bir bel ağrısı olabilir mi. İnsan bir 5 dakika uyuyamaz mı…

Gül gibi yatak şurda duruyor da uyuyamıyorum ya…

Yatağın var uyuyamıyorsun. Yemeğin var yiyemiyorsun. Yan odada çocukların var 5 dakikacık sarılamıyorsun.

Kesinlikle Allah’ın bir imtihanı bu. “Yıllardır arsızca yiyorsunuz, hunharca yatıyorsunuz, dünyanın bütün nimetlerinden faydalanıyorsunuz ama şükretmiyorsunuz. Dur durak bilmiyorsunuz…”

Son üç Favicovir’imi bu sabah içtim. Birazcık da uyuyabilirsem ne mutlu…

Beklenen haber geldi! Kızıma da bulaştı maalesef. Oof oof. Nasıl oldu da ilk ona bulaştı anlayamadım. Yüzünü bile görmüyorum kaç gündür. Sadece akşamları görüntülü görüşmeler yapıyoruz bitişik odalardan. Halbuki ben en son ona bulaşacağını düşünürdüm.

Kızımla bitişik odalarda tecritteyiz.

Bu sabah 4 saatten fazla uyudum. Bu dünya rekorum.

Bugün ilk semptomların görülmesinin üzerinden 8 gün geçti.

Gündüzü, belimdeki derin sızı hariç normal bir insan gibi geçirdim.

Akşam ilaç içmedim. Bitti. Müthiş bir şey bu. Parol aldım ama belimdeki ağrının şiddeti yine de arttı.

Bir de bu akşam ilk defa normal yemek yedim, lahmacun. Portakallı Pekin ördeği yesem bu kadar güzel gelmezdi.

 

DA DA NASSIN BABA…

 

Kızımla daha sık görüşüyoruz. Sıkıldıkça geliyor yanıma. Da da nassın baba…

Canımmm. O hafif atlatıyor. Emin hoca, gene de ilaçları kullansın dedi. Başladı ilaca.

Her bünyede farklı ve beklenmedik etki gösterebiliyormuş virüs.

İnşallah evin diğer personeli yakalanmadan atlatır.

Karım şimdi geldi ve: Ahmet’in de ateşi çıktı… Şaka mı bu yaa

SEKİZİNCİ GÜN: 27 Kasım Cuma

Ahmedim ateşler içinde yatıyor. Daha test ekibi gelmedi.

Bakalım karımı koruyabilecek miyiz

Bu gece sabaha karşı ateşle uyandım: 37.7

Düşürmek için epey uğraştık.

Ve korktuğumuz başımıza geldi. Eşim de artık covid pozitif…

Herkes öyle kanıksadı ki bu işi… Dalgaya alıyoruz artık. Bir ara covid halayı çekmeyi planlıyoruz hep beraber. Tey tey teeyy.

DOKUZUNCU GÜN: 28 Kasım Cumartesi

Vay be. Tam 9 gün oldu. Galiba iyileştim artık.

Bütün kapıları, sınırları açtık. Hep beraber yiyip içiyoruz.

En rahat geçirir dediğimiz oğlum Ahmet bayağı ateşli geçiriyor. Kızım en rahat olanımız. Küçük halsizlikler yaşıyor. Evden çalışmaya devam ediyor. Karımın başı çok ağrıyor…

ONUNCU GÜN: 29 Kasım Pazar

Bu gece ilk kez normal pozisyonlarda uyudum.

Ve ilk kez öksürük kesici şurubu ve ağrı kesici Parol’ü kullanmadım.

Sıfır ilaç bol huzur.

Allahım sana şükürler olsun. Sağlıklı bir insan olmak ne ayrıcalıklı şeymiş…

Koku ve tat konusundam biraz duyarsızlık var. Bir de gribimsi hafif halsizlik, o kadar.

Hadi geçmiş olsun.