Dim: ‘Bu yasanın ruhu sansür değil’
TV100 ekranlarında yayınlanan ve Ahu Özyurt tarafından sunulan Güne Bakış programının bugünkü konukları, Küresel Gazeteciler Konseyi Genel Başkanı ve Dim Medya. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dim, Gazeteci Nedret Ersener ve Hukukçu Murat Keçeciler oldu. Meclisten geçen Sosyal Medya Yasaı’nın konuşulduğu programda KGK Genel Başkanı Dim önemli açıklamalarda bulundu. Dim, “Bu yasanın ruhu sansür değil” dedi.
TÜRKİYE’DE uzun süredir tartışma konusu olan sosyal medya düzenlemesiyle ilgili yasa dün meclisten geçti. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların denetlenmesini ve bilgi kirliliğinin önüne geçilmesinin amaçlandığı düzenlemeye göre, Türkiye’de günlük erişim 1 milyonu geçen sosyal medya ağları için Türkiye’de temsilci bulundurma yükümlülüğü getirildi. Konuyla ilgili açıklama yapan AK Parti Grup Başkan Vekili Cahit Özkan, “Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye’de temsilci bulunma yükümlülüğü getirilmektedir. Temsilci bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına kademeli olarak artan yaptırımlar, hem mali yaptırımlar hem de yayın engeli düzenlemesi getirilmektedir. Türkiye’de günlük erişimi 1 milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcılarına kişisel hakların ve özel hayatın gizliliği kapsamında içeriklere yönelik olarakkişiler tarafından yapılacak başvurulara en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap verme mükellefiyeti getirilmektedir” dedi.
‘BEN OLUMLU BULUYORUM’
Konuyla ilgili TV100 ekranlarında konuşan Küresel Gazeteciler Konseyi Genel Başkanı Mehmet Ali Dim, “Öncelikle bu yasanın doğuş amacına ve felsefesine bakmak lazım. 7-8 yıl öncesine döndüğümüzde ülkemizde sosyal medyanın yaygınlaştığı ilk zamanlardan itibaren bu konuda ciddi yakınmalar yaşayan bir toplumuz. Bu konudan sadece yöneticiler değil halk da şikayetçi. İnsanların özel hayatlarının deşifre edildiği bir mecradan bahsediyoruz. Bu mecranın başı boş olduğu, denetimsiz olduğu bir ülkeden bahsediyoruz. Bu konudaki düzenlemeyi ben olumlu buluyorum. Ben de kişisel olarak söylüyorum, çok sayıda hakarete ve yargısız infaza maruz kaldım sosyal medya üzerinde. Ben de çok sıkı bir kullanıcıyım ama asla hakaret etmiyorum. Sadece görüşlerimi paylaşıyorum. Kimse beni bugüne kadar attığım bir tweetten ya da paylaşımdan dolayı çağırıp da ifademe başvurmadı. Demek ki ben suç işlemeden de burayı kullanabiliyorum. Bu mecra üzerinde suç işleyenleri, birilerine iftira atanları, birilerini karalayanları kapsıyor. Özel hayata ilişkin video ve fotoğrafları paylaşanları kapsıyor. Bunu bir sansür olarak görmeyi ben anlayamıyorum. Şöyle bir baktığınızda gelişmiş ülkelerin çoğunda buna bazı Avrupa ülkeleri de dahil zaten benzer yasalar düzenlenmiş durumda. Bizzati ABD Başkanı Trump’ın bile şikayet ettiği noktalardan birisi. Sansür olarak görmememiz lazım” şeklinde konuştu.
‘İNTERNET YASASI DA 12 YILDIR ÇIKMIYOR’
Program sunucusu Ahu Özyurt’un ‘Bu konuda yeteri kadar ceza maddesi yok muydu? Bu yasaya gerek var mıydı sorusuna ise Dim şu yanıtı verdi: “Web siteleriyle bu konunun karıştırılmaması gerekiyor. Erişim engeli geliyordu, içerik kaldırılamıyordu. Yeni yasayla birlikte içeri kaldırılabilecek. Eğer siz birilerine hakaret etmiyorsanız kimse size içerik kaldırtmaz. Bu mecranın temiz olması lazım. Bu mecraları güveni de geri getirecektir. Böyle başı boş bir mecra hiçbir yerde yok. Bizim gibi ülkelerde bunun denetim almasında bir sıkıntı yok. Sosyal medya kurumlarının hepsine sosyal medya üzerinden ulaşabiliyorsunuz. Karşılaştığım bir çok sorunun çözümünde sosyal medya üzerinden ulaşıyorum ve hemen geri dönüş alıyorum. Haklı olduğunda hakkını almak için çok güzel bir mecra. Bu düzenlemem bence geç kalmış da bir düzenleme. Keşke mecliste uzun yıllardır bekleyen internet yasası da çıkmış olsaydı. Hayvan Haklarıyla ilgili yasanın çıkmadığından bahsettik. İnternet yasası da 12 yıldır çıkmıyor, bekliyor. Sosyal medya yasası hemen çıkıyor, güzel, ben ona itiraz etmiyorum. Ama bunun yanında internet yasasının da çıkması gerekiyor. Bu yasanın ruhu sansür değil. “