GAZETECİLİK ÜZERİNE
Gazeteci olsun olmasın; toplumda herkesin diline pelesenk olmuş moda bir cümle kuruluyor bu aralar: “Türkiye’de gazetecilik bitti.”
Gerçekten gazetecilik bitti mi? Tabi ki bitmedi… Ancak mensubu olmaktan onur duyduğum bu güzide meslek de, aynı Türkiye gibi kabuk ve şekil
değiştiriyor. Daha öz bir anlatımla; dejenerasyon ve yıpranma her tarafta, her meslek grubunda
yaşanıyor maalesef…
Onca sorun yumağı ve çarpık ilişkiler önümüzde dururken, biz ne yapacağız peki? Gerçekten, “bu meslek bitmiş” diyerek köşemize mi çekileceğiz, gazetecilik anılarıyla mı avunacağız? Yoksa
mücadelemize; okullardan ve ustalardan öğrendiğimiz şekilde etik değerlerle yoğrulması gereken
mesleğimizi sürdürmeye devam mı edeceğiz.
Ben kendi adıma yanıt vereyim, 28’inci yılıma girdiğim mesleğimde ilk günkü haber heyecanımı hala
koruyorum. Zaman zaman moral bozukluğu ve yılgınlık yaşadığımız gerçek ama meslek aşkı her şeyin
önünde geliyor…
YA MECRA YOKSA!
Yazacak mecranız mı kalmadı? Sosyal medya var! Yeni nesil kitle iletişim araçlarıyla çok geniş
kesimlere ulaşabilirsiniz.
Haberi aldınız ama bunu değerlendiremiyor musunuz? O zaman gençleri yetiştirin! Onlara örnek olun,
panellere, konferanslara, meslek örgütlerinin faaliyetlerine, iletişim fakültelerinde derslere katılın.
Tecrübelerinizi ve vizyonunuzu bir örnek olarak gençlerle paylaşın!
Geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşlarımız, emekliler, asgari ücretliler, erimekte olan orta direk, hayat
pahalılığı, küresel ısınma ve iklim değişikliği, kuraklık, küresel göç, doğal afetler, deprem tehdidi,
ülkemizin dış politika vizyonu… Listeyi uzatabiliriz.
İçinde yaşadığımız toplumun sorunlarına kayıtsız kalmak pek mümkün değil…
Bütün toplumu ve ülkemizi ilgilendiren konularda; fikirlerinizi ve tecrübelerinizi paylaşacağınız birçok
mecra bulabilirsiniz…
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GÜNDEMDEN DÜŞMEMELİ
Bir örnekle açıklamak gerekirse Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne,
Kyoto Protokolü’ne ve Paris Anlaşması’na taraf ülkelerden biri.
28. Taraflar Konferansı 30 Kasım-12 Aralık 2023 tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri/Dubai’de
yapıldı. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf 198 ülkenin katılımıyla gerçekleştiren
Konferansa 70 binden fazla delege katıldı.
Dünyamız yaşlanıyor, su kaynakları tükeniyor. Temiz suya, gıdaya ulaşmak giderek zorlaşıyor. İklim
değişikliği hayatımızı olumsuz etkiliyor. İnsanlar dünyanın, sanayi öncesi dönemine göre 1 santigrat
derece ısınmasına neden oldu.
Küresel ısınma daha şimdiden, kuraklık ve sel gibi aşırı hava olayları, deniz seviyelerinde yükselme,
Arktik Okyanusu’nun erimesi gibi olumsuz sonuçlara yol açtı.
Sera gazı emisyonları mevcut şekilde devam ederse küresel ısınma 2030 ile 2052 yılları arasında 1.5
derece sınırını geçecek.
1.5 derece sınırı, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu önleme açısından kritik eşik olarak
tanımlanıyor. Küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırmak, ekolojik sistemler ve yaşam alanları
üzerindeki birçok kalıcı etkinin önlenmesi anlamına geliyor.
Bu sınırı geçmemek için küresel emisyonları 2030 yılında 2010 yılına göre yüzde 45 azaltmak ve 2050
yılında net sıfır emisyona ulaşmak gerekiyor.
Bu yüzden tarım, enerji, sanayi, bina, ulaşım ve şehirlerde hızlı ve kapsamlı dönüşümler
gerçekleştirmek şart…
Şu anda Paris Anlaşması kapsamında verilen taahhütler, küresel ısınmayı 1.5 derecede
sınırlandırmaya yetmiyor. Taraf ülkelerin en kısa sürede taahhütlerini yenilemeleri gerekiyor.
Fosil yakıtların yerine hızlıca yenilenebilir/çevre dostu enerji kaynaklarına geçmek lazım…
Daha iyi bir sebep aramaya gerek var mı?
Bence yok…
Gelin; hepimiz için varlık-yokluk mücadelesi anlamına gelen küresel iklim değişikliği konusunda
haberler yapmaya, bilgilenmeye ve toplumu bilgilendirmeye aynı zamanda bilinçlendirmeye
başlayalım. Haberlerimiz ve yorumlarımızla hükümetleri de atmaları gereken adımlar konusunda
teşvik edebiliriz.
Gazeteci aynı zamanda topluma kanaat önderliği yapan kişidir.
Hiçbir mazerete sığınmaya gerek yok…
Gazetecilik hiçbir zaman ölmez!..