UĞURLAR OLSUN
Ben Atatürkçüyüm… Ben, cumhuriyetçiyim… Ben lâikim… Ben antiemperyalistim… Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım… Ben insan hakları savunucusuyum… Ben, terörün karşısındayım… Ben, yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım… Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın, her parçamdan benim gibiler beni aşacaklar doğacaktır. –UĞUR MUMCU
24 Ocak 1993 günü Ankara’da evinin önünde arabasına konulan bombayla şehit edilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun 30. ölüm yıldönümü… Hukuk öğreniminin ardından gazeteciliğe adım atan usta kalem, geleceğe ışık tutmaya devam eden onlarca kitap ve yüzlerce araştırma yazısı bıraktı. Ölümüyle tüm Türkiye’yi sarsan ve gönüllerde yer eden Mumcu’nun, gazetecilerde ise yeri hep çok özel…
FAİLİ BELLİ
Araştırmacı Gazeteciliğin öncü ve öğretici isimlerinden usta gazeteci Uğur Mumcu meslek hayatı boyunca, yolsuzlukları, silah ve uyuşturucu kaçakçılarını, yabancı devletlerinin istihbarat örgütlerinin PKK terör örgütü ve siyasi fraksiyonlara sızıp yönetmeye başlamalarını kanıtlarıyla ortaya koyduğu için yoğun tehditler alıyordu. Mumcu’yu, dostları bile “Başına iş açılacak, bu kadar olayların üzerine gitme” diye uyarıyorlardı. Ancak o kamu yararına yaptığı mesleğini milli devlete düşman bütün unsurların neyi, neden ve nasıl yaptığını birer birer gündüzüne çıkarıyordu. Sistemin fail olarak işaret ettiği hiç kimse aslında gerçek fail değildi. Uğur Mumcu’nun ağabeyi Avukat Ceyhan Mumcu konuya ilişkin görüşmelerimizde bana, “Son yıl yazdığı 312 yazısından yüzde 64’ü, ABD, müttefikleri ve PKK ilişkilerini kanıtlarıyla ortaya koydu” diyerek aslında belli olan failin gizlendiğini defalarca dile getirdi.
GAZETECİ KİMDİR?
Gazetecilik mesleğine gönül vermiş bütün meslektaşlarımız için örnek bir meslek hayatı yaşamış olan Uğur Mumcu, Gazeteciliği şöyle tanımlıyor; “Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan demektir. Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir.” Mumcu’nun “Gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur” anlayışı, iletişim fakültelerinde geleceğin fikir işçilerine meslek kriteri olarak anlatılmaya devam etti. Gazeteciliği, yaşamın her alanındaki “Mücadelenin kürsüsü” olarak tanımlayan Mumcu, güvenilirliği ve ortaya koyduğu çalışmalarıyla, kendisi gibi düşünmeyenler dahil toplumun her kesiminden saygı gördü. Yolsuzluk iddiaları, yasa dışı örgütler ve bunların bağlantıları üzerine gitmesiyle bilinen Mumcu, “Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiçbir konuyu yalanlayamadınız. Öyleyse vurun, parçalayın.” diyecek kadar cesaret örneği sergiledi. Her zaman, Türkiye’nin refaha ulaşabileceğine inanan usta gazeteci, “Bir insan, kendi ülkesinin devrimcisi olmalıdır” çıkışıyla milli bir duruş gösterdi.