‘Yerel medya can çekişiyor’du, artık komada…
Veli ALTINKAYA – KGK Genel Başkan Yardımcısı
Dergimizin ilk sayısındaki yazımın başlığı ‘Yerel Medya Can Çekişiyor’ şeklindeydi.
Yılın başında ekonomik sıkıntılar, dijital dönüşüm gibi konular nedeniyle, ‘can çekişen’ yerel medya, dünyayı esir alan kovid-19 nedeniyle, tümden komaya girdi ve artık ölmek üzere…
Evet üç-beş ay öncesine kadar ‘can çekişen’ yerel medya artık ‘öldü – ölecek.’ Geleneksel yerel medyanın ne tirajı (abonesi), ne reytingi, ne de ilan – reklamı kaldı.
Pandemi tedbirlerinin etkin uygulandığı 2.5-3 aylık sürede Anadolu’daki yüzlerce gazete Basın İlan Kurumu (BİK) kararı doğrultusunda yayınlanmadı; yayınlanamadı. Birçok gazete, haftada bir-iki gün ‘usul yerini bulsun’ kabilinden basılırken, günlük çıkmak durumunda olanlar ise, hemen her hafta sonu uygulanan ‘sokak kısıtlaması’ nedeniyle, basılmadı; basıldıysa bile okuyucuya ulaşamadı.
Gazetelerin ilan-reklam gelirleri, aboneleri ve genel olarak tirajları yerle yeksan oldu. Kağıt-kalıp gibi neredeyse tamamına yakını ithal olan gazetelerin ana girdilerine ulaşabilmek zorlaştı. Yerel merkezli televizyonlar da gazetelerden farklı değil. Yaygın televizyonların aksine canlı yayınlarını genellikle iptal etmek zorunda kalan yerel televizyonların reklam ve ilan gelirleri birçok işyerinin kapanması ve ekonomik daralma yaşaması nedeniyle yarı yarıya düştü. RTÜK yerel televizyonları ekonomik olarak destekleyecek hiçbir adım atmadı.
E-ticaret gibi, dijital dönüşüm de 5-10 yıllık hedefini pandemi sürecinde 5-10 haftada yakaladı. Kabine toplantıları başta, benzeri tüm organizasyonlar farklı dijital platformlar üzerinden yapılır oldu. İnsanlar gazete okumak, yerel TV izlemek yerine, sosyal medya ve internet siteleri üzerinden bilgilenmeye başladı bu süreçte.
Pandemi nedeniyle yaygın gazeteler de ciddi sıkıntılar yaşarken, yaygın TV’lerin aynı sıkıntıyı yaşadığını söyleyemem. Onların reklam gelirlerinin % 20 civarında arttığı ifade ediliyor. Ama hem yaygın gazeteler, hem de yerel gazete ve TV’ler pandemiden ağır yara alarak süreci geçirdiler.
Dijital devrim, geleneksel medyayı-yerel medyayı zaten bir süredir tehdit ediyordu. Virüs bu süreci tahmin edilenin çok ötesinde hızlandırdı. Basın İlan Kurumu’ndan RTÜK’e, ne kadar ilgili kuruluş varsa, ‘varlık sebeplerinin’ bu medya olduğunu düşünüp gerekli ekonomik destek için ivedi adımları atmaları gerekir.
Tabii Hükümet ve Meclis’in de pandemi sonrasını ‘Devlet Aklı’ ile masaya yatırarak, her sektör gibi medyayı da yaşatacak, bu süreçte doğan boşlukları giderecek düzenlemeleri hayata geçirmesi gerek. İvedi olarak BİK ve RTÜK’ün kuruluş kanunları dahil topyekun bir, ‘Basın Kanunu’ hazırlanmalı. Bu kanunun merkezini de, sosyal medya, internet siteleri, internet TV’leri, dijital platformlar gibi ‘Yeni Medya’ dediğimiz alanlar oluşturmalı. Ama geleneksel medyayı dönüşüme hazırlamakla birlikte olabildiğince de yaşatmalıyız.
Yapılan saha araştırmaları, ‘geleneksel medya’nın ‘Güven’ noktasında, sosyal medya ve internet odaklı medyanın önünde olduğunu gösteriyor. Ne kadar dijital bir dönüşüm yaşarsak yaşayalım, medyadan beklentimiz ‘hızlı ve doğru bilgilendirilme’ ise, bunu içinde ‘Gazeteci’nin olduğu yapılar ancak size sunabilir…’Gazeteci’nin merkezinde olmadığı hiçbir ‘Haber Akışı’ vatandaşı tatmin etmez, etmemeli. Bunun için yeni düzenlemenin mutlaka ‘Gazeteci’ merkezli şekillenmesi gerekiyor.